CERKEZ-DUGUNLERI
ÇERKEZ ADETLERİ , ÇERKES DÜĞÜNÜ NASIL OLUR.
Eski köy düğünü
Bir Çerkez genci evlenmek mi istiyor? Yuvayı geçindirecek maddi gücü olacak, büyük kardeşi bekarsa onun evlenmesini bekleyecek, uzak ya da yakın akrabadan eş adayı seçmeyecek, mümkünse aynı köyden birini tercih etmeyecek ama evleneceği kişinin mutlaka Çerkez olmasını gözetecek. Bütün bu şartlara bir de zor beğenir olmaları eklenince Çerkezlerin neden geç evlendikleri yeterince açığa çıkıyor. Ama tüm bunları yerine getirmekte yetmiyor. Kız kaçırmadan kız istemeye, nikahtan düğüne, gelin almadan damat çıkarmaya bin türlü kural keskin bir şekilde işliyor. Belki de günümüzde o kadar keskin kurallar kalmamış olsa da bakalım önceleri Çerkez düğünleri nasıl olurmuş ve de hangi adetler uygulanırmış.
KIZ İSTEME(LHUH)
Çerkezlerde evlilikle ilgili konuların büyüklerle,anne ve babayla açıkça konuşulması ayıp sayılır. Bütün ilişkiler arkadaşlar,yengeler veya enişteler aracılığıyla yürütülür.
Evlenmeye karar veren kız veya erkek, aracılarla bunu anne babasına bildirir. Düğüne kadar bütün süreç, olumsuz sonuçlanması ihtimaline karşı mümkün olduğu kadar gizli yürütülür. Erkek tarafının büyükleri toplanarak “lhuh” (kız isteme) için gidecek heyeti belirler. Bu heyette genellikle, kız tarafında sözü geçecek aile büyükleri(amcalar), dayı tarafından biri veya babanın arkadaşları yer alır. Damat adayının kendisi ve babası kız istemeye gitmez. Bu heyete kadınlar da katılmaz. Bu heyet kız tarafında yine ailenin büyükleri veya duruma göre babanın yakını tarafından karşılanır. Kızın babası bu törene katılmaz ve gelenlerle muhatap olmaz. Kızın kendisi de görünmez. İlk istemede genellikle Aile büyüklerine danışalım, görüşelim,şu gün gelin denerek olumlu cevap verilmez. Sonra da, cevap olumsuz olacaksa bu açıkça söylenmez, “Biz size haber veririz” denir.
EV GÖRME(VUNAPLHE)
Kızın ailesi erkeğin ailesini tanımıyorsa, ekonomik ve sosyal durumunu bilmiyorsa, istemeye gelenlere “Acele etmeyelim, bazı adetlerimiz var” denir. Bundan anlaşılan, kızlarını nasıl bir yere vereceklerini görmek (vunaplhe/ev görme) istedikleridir. O zaman gelenler, kendilerini nerede nasıl bulabileceklerini ayrıntısıyla bildirir. Fakat vunaplhenin zamanı konuşulmaz; bunu kızın ailesi tayin eder. Bu görev, saygın, dürüstlüğüyle tanınan bir veya birkaç erkeğe verilir. Kız tarafı, habersiz giderek kim olduklarını söylemeden her tarafı titizlikle inceler. Eve, avluya, bahçeye, hayvanlara, komşularla ilişkilerine, yaşlılarının otoritesine, müstakbel kaynananın davranışlarına bakarlar. Sonuç olumluysa vedalaşırken kendilerinin vunaplhe için görevlendirildiklerini açıklar ve konuyu tekrar görüşebileceklerini bildirirler. Vunaplheden iki veya üç gün sonra erkek tarafı hediyelerle kızın ailesine bir heyet (palheyet,palheıh) gönderir. Nikah(nekihıth) için gün belirlenir. Bu gelenek bugün uygulanmıyor. Eskiden de toplumun üst sınıfları arasında uygulanmaz, aksine böyle bir talep hakaret sayılırdı.
NİKAH(NEKİHITH)
Nikah gelinin anne-babasının evinde yapılır. Nikah törenine damat ve gelin katılmaz, kendi adlarına vekil (vueçıl) tayin ederler. Nikahta hoca(efendi) ve damatla gelinin vekillerinden başka şahitler hazır bulunur. Tören ayakta yapılır. Eskiden herkesin bu tören sırasında mutlaka şapka giymesi bir gelenekti. Efendi, gençlerin vekillerinden fikir değiştirip değiştirmediklerini, vasilerinin karı-koca olmalarına razı olup olmadığını sorar. Sonra üç kez dua okur ve her defasında vekillere onay verip vermediklerini sırayla sorar. Vekillerinden cevabından sonra hoca yine dua okur ve bunu aminle bitirir. Nikah töreninde oyunlar ve başka eğlenceler olmaz. Nikah kıyıldıktan sonra sofra kurulur, gençler için, akrabalık için iyi dilek konuşmaları(houh) yapılır.
DÜĞÜNE HAZIRLIK
Nikahtan sonra kız baba evinde bir yıl veya daha fazla kalır. Bu süre içinde çeyiz ve müstakbel akrabalar için hediyeler hazırlanır. Bu dönemde genç teyzeler, halalar, gelinler, komşu kadınlar ona yeni ailesinde nasıl davranması gerektiğini, kocasının ve diğer yaşlıların karşısında ne gibi görevleri olduğunu öğretirler. İlk geceden başla evlilik yaşamının gerekleri anlatılır. Evlenecek kız akrabalarının ve yakın komşularının düğünleri dışında diğer sosyal etkinliklere katılmaz. Katıldığında da evli kadınlar gibi sadece izleyici olur. Akşamları kızın yanına kız ve erkek arkadaşları gelir. Jeşşıs(gece oturması) diye adlandırılan sohbet ve eğlenceler düzenlenir. Nikahtan önce arkadaşlarıyla birlikte kızın evine rahatça girip çıkabilen damat, bundan sonra evin çok uzağından geçmek, kızın ailesinden yaşlılarla karşılaşmaktan kaçınmak zorundadır.
BAŞLIK ALMA(VUASEIH)
Başlık(vuase) nikah sırasında belirlenir. Eskiden başlık bedeli büyükbaş hayvanlardan ve şıperit denilen cins bir attan oluşurdu ve ailelerin durumuna göre değişirdi. Örneğin başlık bedeli 1950′li yıllarda Uzunyaylada iki at, iki öküz ve 500 liraydı. Nikahtan sonra damadın akrabaları başlığı hazırlar. Başlığı almak için kız tarafından beş, altı erkek gönderilir, bunların arasında kızın amcası ve dayısı olur. Başlık görüşmeleri çok sıkı pazarlıklı geçer ve ince diplomasi gerektirir. Bugün artık başlık parası kalktı ya da sembolik olarak alınıyor.
GELİN ALMA(NISAŞE)
Dini nikah ve başlığın alınmasından sonra nısaşe(gelin alma) günü kararlaştırılır. Eskiden genellikle sonbaharda, hasat bittikten sonra yapılırdı. Ailenin büyüğü akrabalarına, köylülerine, kendi arkadaşlarına haber verir. Tören, gelin alıcı sofrası(fızışe yefe) ile başlar. Törenin nasıl organize edileceği konuşulur ve gelin alıcı kafilesinin başkanı(fızışe thamade) seçilir, görevler belirlenir. Gelin alıcıya refakat için seçilen atlı gençler(fızışe şu) kendilerine gösterilen bu güveni onur sayarlar. Gelin arabası kırmızı bir örtüyle kaplanır. Arabada damadın kız kardeşi veya başka bir akrabası ve mızıkacı(pşınavo) bulunur. Arabanın çevresinde atlılar yer alır. Gelin alıcı(fızışe), günün aydınlık vaktinde yola çıkarılır.
Gelin alıcı alayın gelinin köyünün girişinden başlayarak evin avlusuna girinceye kadar engellenmeye çalışılır. Atlı gençlerin en başta gelen görevi arabanın kırmızı örtüsünü kaptırmamaktır. Gelini evden çıkarma ve arabaya bindirme görevi damadın kardeşinin veya yakın akrabalarından bir erkeğin görevidir. Gelini oturduğu yerden kaldırmak için ğatecıpş’e ve odadan çıkarmak için de aşha vubıdıpşe ödemek gereklidir. Ayrıca avludan ve köyden çıkarken gençler tarafından yolu kesilen gelin alıcıdan geçiş bedeli(kuebjedene) alınır. Gelinle birlikte genellikle yengesi, teyzesi, amca-teyze oğlu veya kızı olan gelin arkadaşı (jemheğase veya nısedekue) gelir ve kocasının evine yerleşinceye kadar onunla birlikte kalır. Eskiden uygulanan teyşerıs geleneğine göre,gelin damadın bir akrabasının veya arkadaşının evine (teyşeres) getirilir ve gelin çıkarmaya (nıseyişe, nıseyişıj) kadar orada kalırdı. Ancak uzun zamandır gelin doğrudan damadın evine getiriliyor. Voraydade şarkısı eşliğinde arabadan indirilir ve özel hazırlanmış odaya(lağune) götürülür. Bu sırada nıvoj çetsıvej denilen ilginç bir seremoni yaşanır. Damadın büyük ninesi varsa temsili olarak evden kaçar ve güzel sözlerle, vaatlerle ikna edilerek geri getirilir.
Bir süre sonra,voraydade şarkısı eşliğinde gelini yeni akrabalarıyla tanıştırma töreni(vuneyişe) yapılır. İkinci kez, sadece kadınların katıldığı vuneyişe tsuk da yapıldıktan sonra gelin kaynanasının yanına girmekte serbest olur.
Damat bütün düğün faaliyetleri sırasında bir arkadaşının evinde (şavuape,şavoşıpe) kalır. Sağdıç (şavakot,şavoğ) ve yardımcısı (şavokodze) gereken her şeyi yapmaktan sorumludur. Arkadaşları, düğüne gelen gençler, damadı burada ziyaret ederler ve geleneklere bağlılığını, dayanıklılığını ölçerler. Uygun bir fırsatta damat kaçırılabilir ve kurtarmalık alınarak iade edilir. Düğünün son günü,yani gelin getirildikten üç, dört gün sonra şavoyişıj (damat çıkarma) yapılır. Damat,arkadaşları eşliğinde kaldığı evden törenle kendi evine getirilir.